KARA SEVDA

Gidenlerin tekrar gitmek istediği, görenlerin vazgeçemediği bir sevdadır,
Mekke-i Mükerreme ve Medine-i Münevvere...
İnsan bir halden, bin hale bürünüyor...
Mutluluk, vuslat, hüzün, ayrılık, özlem, her bedende ayrı ayrı vuku buluyor. Öyle hüzünlü bir hasret ki bin bir aşkla tavaf ederken, Efendimizin huzurunda gözyaşı dökerken dahi özlüyorsun. Bastığın her toprakta, dokunduğun her şeyde Efendimiz’e dair bir dokunuş aramak, O'nun geçtiği yollardan geçmek, O'nun Mescidinde namaz kılmak, İslamiyet'i dosdoğru tebliğ etmek uğruna yaşadığı sıkıntıları bir kez daha dinlemek, idrak etmek, o düsturla huzurda durmak muazzam bir duygu...
Bütün yollar O'na çıkıyor, atılan her adımda, yapılan her dua da O'nun adı var...
Dünya O'nun hürmetine yaratılmış...
Kul olarak acziyetimizi görüyoruz bir kez daha...
O'na layık bir Ümmet olabiliyor muyuz, Yaradan’ımıza karşı yeterince kulluk edebiliyor muyuz düşüncesiyle bir kez daha kavruluyor gönüllerimiz...
Dünya'daki mahşeri yaşıyor bütün gönüller...
Mescid-i Nebevi ve Kâbe-i Şerifte bir sistem içerisinde misafir edilmiş Ümmete tanıklık ediyoruz. Binlerce insan bir arada ve herkes farklı farklı yaşıyor içindeki sevgi fırtınasını...
Açılan ellere, gözyaşı döken gözlere tanıklık ediyorsunuz.
 Herkes bembeyaz, mahşeri kalabalık ve mahşer provası adeta...
Siyah olan tek şey Kâbe-i Şerif'in örtüsü fakat O da duru sular gibi ferahlatıyor gönülleri...
Baktıkça bakası geliyor insanın, gözümüzü alamıyoruz...Öyle bir sevda ki anlatmaya güç yetmiyor.
 Bütün ibadetler insana bir kapı açıyor, her ibadette bir sır gizli görebilene...
Ve her ibadette bir gönül kazanıyorsun...
Tanımadığın binlerce insanla selamlaşmak, birbirine yardım etmek, bildiğini paylaşmak, bilmediği öğrenmekten daha güzel ne olabilir ki...
 Normal şartlarda ıslanmamak için yağmurdan kaçan insanların, Mekke'de iki rahmeti birlikte yaşaması, yağan yağmurda ıslanarak Yaradan'a el açması tarifsiz bir duygu...
 Yüce Yaradan kendi Beytinde misafir ederken, misafirine misafirler nasip ediyor. Güzel dostluklar kazandırıyor. Bir başına gittiğin vuslat yolculuğunda onlarca gönül kazanıyorsun.
 Farklı farklı Milletlerin bir araya geldiği, aynı amaç doğrultusunda huzura durduğu bu mukaddes topraklarda bulunmak nasip olduğunda, onların renklerine, ibadet şekillerine, nerde nasıl durduklarına bakmıyorsunuz, kalplerinde, ellerinde ve dillerindeki duayla buluşan göz yaşlarına dokunuyorsunuz.
 Bu mukaddes yolculuktan kendinizle getirecekleriniz Efendimiz ‘in adabı olsun, ahlakı olsun, O'nun yaşam tarzı olsun, bir yetimin başına dokunurken duyduğu şefkat olsun...
 Geri getireceğiniz heybenizde "Estağfirullah ve etûbü ileyh" olsun...
Vesselam...
 
 

Etiketler: mekke medine hac umre kabe